Kum Takaryaları: Daha önce belirttiğim şekilde gemi denize inerken kendi ağırlığını kullanır. Geminin kızaklara basıp kaymasını önlemek için altı kum takaryaları ile beslenir. Kum takaryası içi kum dolu sandıkladır. Sandıkların altında kumun boşaltılması için iki taraflı kapakçıklar bulunur. Gemi indirme aşamasına gelince bu kapaklar çekiçlerle vurularak açılır ve takaryanın içindeki kum boşalır. Böylece gemi yavaş yavaş kızağa oturmaya başlar. Geminin boyuna ve genişliğine göre takarya sayısı değişir. Bir takaryayı boşaltmak niçin başında iki kişi bulunur. Geminin altına 32 takarya yerleştirilir ise bunu boşaltmak için 64 kişiye ihtiyaç vardır. Kum takaryasını aşağıdaki resimde görebilirsiniz.

Kes Sacı: Tamamen güvenlik amaçlı kullanılan bir hadisedir. Gemi kendi ağırlığı ile denize kayar dedik, buna ilaveten geminin altında ortalama 64 kişinin geminin altında kum takaryalarını boşalttıklarını belirttik. İşte bu 64 kişi geminin altını güvenli bir şekilde terk edene kadar geminin hareketi kes sacı adı verilen kızağın başında iskele ve sancakta gemiyi sabitleyen kalın bir sac ile engellenir. Bu sacın başında da ikişer adet kişi ellerinde oksijen lambaları ile kesim için hazır bekler. (oksijen lambası azot ve oksijen kullanarak yüksek ısılara varan ve bu sayede demiri kesebilen bir alettir) Burada önemli olan sacı iki taraflı eş zamanlı olarak kesmektir. Bunu sağlama için sacın üstünde bir doğrultuda 5 delik açılarak dört aralık oluşturulur. Dıştaki aralığa "1" ler içtekilere "2"ler denir. "1'leri kes!" emri verilmesi ile birler kesilir, aynı işlem ikiler içinde uygulanır böylece geminin kaymasını engelleyen bütün dış etmenler ortadan kaldırılmış olur. Kes sacının altında bulunan hidrolik kriko ile gemi biraz itilerek ilk hareket verilir ve geminin kayması sağlanır. Aşağıdaki resimlerde kes sacı, oksijen lambaları ve hidrolik krikoyu görebilirsiniz.

Şimdi bilgileri genel olarak toparlayalım. Geminin denize indirme esnası:
Gemimiz ilk önce kum takaryaları üzerinde beklemektedir işçilerin başında takaryaları boşalt emrini vermesi için iskele ve sancakta birer adet kişi onlara da bu emri vermesi için baş tarafta bir adet mühendis bulunur (ya da grup lideri diyelim nasıl istersen sevgili okur). Bütün bu işlemlerin doğru zamanlamada olması bu kişinin sorumluluğundadır... olay şöyle gelişir...

Mühendis (telsizden): takaryaları boşalt!
İskele görevlisi işçilere: takaryaları boşalt
Sancak görevlisi işçilere: takaryaları boşalt
Tak tuk tak tuk dım tıss oh yeah (dandik takarya boşaltma efekti)
Tamam la kaç ula kaç (işi biten işçinin geminin altından güvenli yere kaçma şeysi)
İskele görevlisi: iskele tamam! (kimse kalmamıştır)
Sancak görevlisi: sancak atamam! (orda da kalmamıştır)
Mehmet usta: A**** K*** (küfürbaz olduğu için yanında kimse kalmamıştır, hayata isyankârdır ama konumuzla alakası yoktur)
Mühendis: birleri kes!!
tıısss - birler kesilir
mühendis: ikileri kes!!
fısss zaaarrtt!!- o da kesilir ama bu arada kesen adam yellenir
mühendis: krikoları bass!!!
duuuutttttt (gemi düdüğü çalarak inmektedir)

İşte bu an tarifi imkansız hisler ile altı aydır emek verdiğin geminin düdükler müzikler ve büyük bir coşku eşliğinde kuğu gibi denize süzülüşüdür...